BARIŞ SÜRECİ…

Yayınlama: 02.06.2025
463
A+
A-

Barış, hemen şimdi… Sulhta hayır vardır. Silah, kan, gözyaşı… Bu aziz millet çok acı çekti. Elli bin gencin hayatına mal olan terör olayları birçok can aldı, birçok ocağı söndürdü. Nice insanımız öldü, öldürüldü. Artık bu olayların bir yerde durması gerekiyordu.

Sağ olsun, Sayın Devlet Bahçeli ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın direktifleriyle PKK’nın kongre kararı alarak silah bırakması ve kendini feshedeceğini açıklaması sevindirici bir gelişme oldu. Artık insanlarımız ölmesin. Barış olsun, hemen şimdi olsun. Yeter artık ölümler… Emperyalist ve siyonist güçler sevinmesin, bize alaycı gülüşler atmasınlar. Amerikalıları sevindirmeyelim. Artık düşmanlarımız mutlu olmasın.

DEM Parti heyetinin İmralı Adası’nda tutuklu bulunan Abdullah Öcalan ile görüşmesi, bu süreçte İmralı ile partiler arasında yürütülen temaslar ve mekik diplomasisi, terörsüz bir Türkiye hedefine doğru atılan adımlar toplumun büyük kesimini memnun etmiş görünüyor. Elbette barış sürecini istemeyenler olabilir. Ama onlara inat, barış ve kardeşlik yolunda durmak yok, yola devam edilmelidir.

Sayın Cumhurbaşkanımızın ve MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin kararlı tutumu gerçekten takdire şayandır. Bu barış süreci ve terörsüz Türkiye hedefi tarihe geçecek nitelikte bir gelişmedir. Herkesin bu sürece destek vermesi gerekir. Bu, hem insani hem de İslami bir sorumluluktur. Barışçıl olmak; kendimizle, toplumla, ailemizle ve tüm insanlarla barışık olmak demektir. Böyle olursak, dünyaya barış ve huzur da getirebiliriz. Kin, nefret ve düşmanlık sadece zarar getirir. Olan yine milletimize ve toplumumuza olur; zararı hepimiz çekeriz.

1984 yılında Eruh’ta ilk eylemini yapan PKK, bugüne kadar bu ülkeye trilyonlarca dolarlık zarar verdi. 42 yıldır bu millete hem maddi hem manevi büyük kayıplar yaşattı. PKK’nın silah bırakması ve kendini feshetmesi çok olumlu bir karardır.

Hükümetin hedeflediği terörsüz Türkiye, ülkemize çok şey kazandıracaktır. İşsizlere iş imkânı doğacak, sanayi gelişecek; eğitimde, sağlıkta huzurlu bir ülke haline geleceğiz. En önemlisi ise, Türk-Kürt kardeşliği yeniden tesis edilecektir. Artık kimse kimseye kötülük düşünmeyecek. Din kardeşliği, iman birliği sağlanacak. Bu cennet ülkede hepimiz huzur içinde, refah içinde, özgürce yaşayacağız. Kardeş kardeşin kanını dökmeyecek. Artık cenazeler gelmeyecek, evlere ateş düşmeyecek. Özellikle de bu bölge artık acı çekmeyecek.

42 yıldır maddi ve manevi varlığımız heba oldu. Elli bin ölü, binlerce yaralı, sakat kalanlar ve ömür boyu engelli sandalyeye mahkûm gençler… Tek kelimeyle: Yazık! Çok yazık oldu…

İşte, bir daha insanımız bu acı tecrübeleri yaşamaması için; barış, huzur ve güven içinde yaşayalım. Hayat varken, yaşam güzelse; yaşamı özgürce, huzurla yaşamalıyız. İnsan yalnızca dünya hayatı için yaratılmamıştır. Bu bilinçle hayatımıza yön verelim.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.