GÖK KUBBE

Yayınlama: 26.05.2025
10
A+
A-

Direksiz duran şu muhteşem gök kubbe, iman nazarıyla bakıldığında öyle harika bir sanat eseridir ki, en akılsız insan dahi onun bir yaratıcının eseri olduğunu anlayabilir. Ay, yıldızlar, mavi gökyüzü, dolunay; milyarlarca yıldızın milyarlarca yıldır düzen içinde yörüngelerinden şaşmadan dönmesi; dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesiyle gece ve gündüzün oluşması; güneş etrafında dönmesiyle mevsimlerin meydana gelmesi, hepsi bize bir yaratıcının varlığını gösteriyor.

Ey insan! Düşün ve Allah’ın sanat eserleri üzerinde tefekkür et. Boş yere yaratılmadığını, büyük bir hizmet sunduğunu, her şeyin insan için yaratıldığını yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim bildiriyor. Dağlar, denizler, ovalar, okyanuslar; toprak, hava, su ve ışık… Hayatın devamını sağlayan bu dört temel unsurdan biri eksik olursa hayat sona erer. Gezegenler, Güneş ve Güneş Sistemi milyarlarca yıldır görevlerini aynı düzen içinde sürdürüyor. Ne bir eksilme var ne bir artma.

İnsanoğlu için her şey bu dünyada hizmete sunulmuştur. Ağaç meyve verir, bitkiler sebze verir. Koyun süt verir. Helal olan bütün hayvanların sütünden, etinden, derisinden, tüyünden istifade ediyoruz. Bu kadar sonsuz ve sınırsız nimet karşısında şükretmek gerekir. Varlıklı insanlar, ihtiyaç sahiplerine yardım eli uzatmalıdır. Allah her şeyi insana ihsan ettiği gibi, insan da infak etmeli, yardım etmeli; düşenin yardımcısı olmalı, maddi yönden destek olmalıdır. Nimetin hakkı, infakla ve şükürle ödenir.

Hayat bir gün sona erecek. Her gelen gibi, her insan da ebediyete göç edecektir. Bu gidişe kimse engel olamıyor. Ekonomistler, devlet başkanları, zenginler, şifa dağıtan doktorlar, ilaç üretenler… Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayanlar da bu gök kubbenin altında bir gün ölüme uğrayacak. İyilik yapanlar cennet gibi bir mükâfata ulaşacak; kötülük yapanlar ise azapla karşılık görecek. İlahi adalet bu şekilde tecelli edecektir. Kur’an-ı Kerim, bu hakikati bizlere bildiriyor.

İnsan sadece dünya hayatı için yaratılmamıştır. Ancak tüm mesaisini bu geçici hayat için harcıyor. Gecesini gündüzüne katarak dünya için çabalıyor. Oysa en az bu kadarını da ebedi hayat için harcamalı. Okumalı, hayatı anlamalı ve doğru bir istikamette yaşamını sürdürmelidir. Bu doğru yol ise İslam dininin temel esaslarında yer alır. İslam, tefekküre, ilim öğrenmeye, dua ve ibadete, iyilik yapmaya, insanlara faydalı olmaya, kimseye zarar vermemeye büyük önem verir.

İlkbahar, yaz, sonbahar ve kış gibi dört mevsimi yaşıyoruz. Her bahar gelişiyle büyük bir dirilişi andırır. Tohumlar filizlenir, ağaçlar yeşile bürünür, doğa canlanır. Denizlerin maviliğiyle, yeşilliklerin birleştiği Karadeniz bölgemiz muazzam bir manzara sunar. Bağ ve bahçelerde kuru bir çubuktan çıkan üzüm taneleri, tatlı, renkli ve desenli bir sanat eseri gibi soframıza gelir.

Gök kubbenin altında, rahmet yüklü bulutlardan suyu indiren Allah’ın kudretini görüyoruz. Tonlarca ağırlıktaki suyu havada tutan ve sonra rahmet olarak yeryüzüne indiren bir kudret var. Bulutlar hızla hareket eder ve su damlacıklarını kusursuz bir düzen içinde yeryüzüne ulaştırır. Bu düzende bir yanlışlık ya da aksaklık göremezsiniz. Tüm bu hareketlilik, Allah’ın kudret eliyle oluşur. İlahi mesajlar bu gerçeği bildiriyor.

Kâinata bu nazarla bakmak gerekir. Yaşanan tüm olaylar tesadüf değildir. Dünyada hiçbir şey kendiliğinden olmuyor. Her şey bir Kudret Eli ile sevk ve idare ediliyor. Buna tüm kalbimizle inanıyor ve tasdik ediyoruz. Allah’ım, şahit ol…

 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.