Batman,
3°C
kapalı
Bir Akdeniz akşamında,
tam da deniz kenarında tuzlu su yutarken düşmüştün aklıma,
yine bir dolunay ışığında.
En zemheri karanlıkta
bir bebek ağlıyordu, en huysuzundan.
Dün gibi hatırlarım,
bebekleri çok sevdiğinden yani…
Mesele sendin,
yoksa ben bebek sevmem bilirsin.
Geceye martıların sesleri de eşlik ederken
geçmiş gelivermişti aklıma.
Geçen, geçmişti.
Giden sel gibi akmıştı.
Yoktu yani dönüşü bu işin,
yoktu yani dönüşün.
Ani bir hata ile kaybetmiştim seni.
Ah…
ah, o sendeki gurur,
bir de bendeki gurur.
Bitmişti yani.
Üstüne içmek lazımdı yalnızca.
Acıları anlık dindirecekti,
anlık dindirdi.
Alevli aşkımızı söndürebildiği kadar işte.
“Gel” demem artık sana,
zaten gelmezsin de.
Neyse yani…
kendine iyi bak demekten başka çarem yok.
Ne yazık, ah!