KAF DAĞI’NIN ARDINDA DEĞİLMİŞ…

Yayınlama: 27.12.2023
20
A+
A-

Bir bayram sabahı, başucunda yeni giysilerin, ayakkabıların seni bekliyor ve mutlu uyandınsan, ellerini öpeceğin büyüklerin ve bir ailen varsa, harçlıkları da kaptıysan, anlaşılıyor ve değerliysen, mahallede sevdiğin, iyi anlaştığın kafa dengi arkadaşların varsa: mutlu bir çocuksun.
Anlıyorsun ki mutluluk o kadar da uzak ve pahalı değilmiş….

Yaşlılığında evin reisi ve dedesi olmuşsan, bir bayram sabahı el öpenlerin arayanların varsa, çocukların, torunların üzerine titriyorsa, “aidiyet duygusuyla iyi ki biz bu aileye mensubuz, iyi ki sen bizim dedemiz babamızsın, seni çok seviyoruz” diyorlarsa işte o zaman yaşamak “SEVGİ ŞÖLENİNE” dönüşür.
Anlıyorsun ki her yaş güzel, her yaşta mutluluk imkansız değilmiş…

Sahip olduklarının “FARKINDAYSAN” her sabah uyanınca sağlığın huzurun ve kazanımların için Elhamdulillah diyor sükrediyorsan, iç huzur senin için maddeden öndeyse, yaşamayı seviyorsan, mutlu etmek seni de mutlu ediyorsa, gereksiz takıntıların yoksa, negatif ve boş tiplerden uzaksan, EZAN, NAMAZ, DUA VE ALLAHA İNANMAK ; sana huzur ve güç veriyorsa, iyi ve erdemli dostların varsa, sadece Allah rızası için yardım etmeyi seviyorsan, düşeni kaldırmak, darda kalana ışık olmak seni mutlu ediyor ve “bana ne” demiyorsan, kimseye muhtaç olmadan yaşıyorsan, başın dik, alnın ak yürüyorsan yarınlara, işin aşın da yerindeyse ; yaşamak gerçekten güzel. Ve
Göreceksin ki, mutluluk KAF DAĞI’NIN ARDINDA DEĞİLMİŞ…

Yaşadığın kentte sokaklar huzurlu, insanlar duyarlı, zenginler merhametli ve yardımsever, yöneticiler çalışkan ve dürüstse, toplumsal bilinç düzeyi yüksek ve bu kent için herkes üzerine düşeni yapmaya hazırsa, şanslısın. Böyle bir kente her sabah güneş gülümseten günler getirir…

“Seyahat Sıhhattir.” Hz. Muhammed (SAV)
“Gezip görmeyenler, hep hayatın ilk sayfasında kalır.” St. Augustine
Yılda bir iki kez küçük geziler, tatiller yapma şansın varsa, yıl bitmeden hayat kitabına yeni insanlar yeni yerler eklediysen, ve yaşama sevincin varsa daha ne olsun…
Mutluluk çok uzakta değilmiş…

“ Aklını kullanmaya başladığın zaman ; Gerçek yaşam şölenini izlemeye başlarsın.” der bir düşünür.
Yaşadığımız toplumda aklını, kalbini, vicdanını olumlu kullanan, pozitif düşünen, kul hakkı yemeyen, iyi komşuluk kurallarına uyan, elindeki çöpü bir çöp kutusu buluncaya kadar elinde tutan bireylerin sayısı hızla artıyorsa, şanslıyız demektir.
Unutmayalım ki, öfkeye yenilen akıl ve vicdan iflas eder.
Yaşama dair tüm güzellikleri hissederek yaşamak dileğiyle diyelim…

Ve “mutlu bir ülke”
Yaşadığımız ülkede herkes anayasaya göre eşit ve birinci sınıf vatandaşsa, herkes özgürce ifade hürriyetini kullanıyorsa, başkasına hakaret etmeden fikirlerini açıkça söylüyor yazıyorsa, adalet geç tecelli etmiyorsa, masumlar korunuyorsa, Devlet terörle mücadele eder gibi, çete ve mafyaların üzerine gidiyorsa, ülkeyi yönetenler halkın sorunlarına duyarlıysa, siyasi partiler bir kaç zengin ve egemen gücün elinde değilse, ve Meclisi oluşturan Milletvekilleri ; Burjuvazinin çocukları, iş adamları, holdingler, Ağalar, zenginler değilse, o ülkede güvenle yaşanır…

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.