İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından her hafta düzenlenen “Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın” etkinliğinin 653. haftası, Diyarbakır’da Gülistan Caddesi’nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde gerçekleştirildi. Etkinliğe İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban da katıldı. Şube Eş Başkanı Av. Ahmet Şiray ve Eş Genel Başkan Hüseyin Küçükbalaban’ın açıklamalarının ardından, basın metni İHD şube yöneticisi Melek Atalay tarafından okundu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından her hafta düzenlenen “Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın” etkinliğinin 653. haftası, Diyarbakır’da Gülistan Caddesi’nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde gerçekleştirildi. Etkinliğe İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban da katıldı. Şube Eş Başkanı Av. Ahmet Şiray ve Eş Genel Başkan Hüseyin Küçükbalaban’ın açıklamalarının ardından, basın metni İHD şube yöneticisi Melek Atalay tarafından okundu.
Cumartesi Anneleri, 653 haftadır Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde kayıpların bulunması ve sorumluların yargılanması için meydanlara çıkıyor. Bu etkinlikler, gözaltında kaybolan ve bir daha geri dönmeyen yüzlerce insanın akıbetini sormak amacıyla sürdürülüyor. Basın açıklamasında, Türkiye’de karanlık güçlerin yüzlerce insanı yaş, cinsiyet, çocuk ya da yetişkin demeden gözaltına alarak kaybettiğine dikkat çekildi.
Bu haftaki etkinlikte, 1994 yılında kaybolan Ahmet Biçimli’nin akıbeti gündeme taşındı. Biçimli’nin oğlu Mehmet, İnsan Hakları Derneği’ne yaptığı başvuruda babasının 20 Eylül 1994 tarihinde Silvan’a gitmek için evden çıktığını ve bir daha geri dönmediğini belirtti. Aile, o günden beri Ahmet Biçimli’den hiçbir haber alamadı. Babasının kaybolmadan önce birkaç kez JİTEM tarafından tehdit edildiğini ifade eden Mehmet Biçimli, 30 yıldır babasının akıbetini bilmediklerini ve umutsuz bir bekleyiş içinde olduklarını dile getirdi. “Ateş düştüğü yeri yakar” diyerek kayıp ailelerinin yaşadığı acıyı paylaştı.
İHD tarafından yapılan açıklamada, devletin, karanlık güçler tarafından işlenen suçların açığa çıkarılmasından rahatsız olduğu, gözaltında kaybedilen insanların faillerini yargılamak yerine, bu durumu sorgulayan insan hakları savunucularına davalar açıldığı belirtildi. Devletin sessizliğine rağmen Cumartesi Anneleri ve insan hakları savunucuları, kayıpların akıbetinin ortaya çıkarılması ve sorumluların adalet önüne çıkarılması için mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladılar.
Etkinlik, kayıp yakınlarının adalet talebiyle son buldu.