Gece caddeler pek sessiz ama ben içimdeki anılarla epey kalabalığım.
Derin bir nefes alıp gökyüzüne bakarım.
Yıldızlar pırıl pırıl değil
Tıpkı yaşanmışlıklarımızın üzerinden geçen zamanlar gibi
İsteksiz ve sönüktürler bu gece yıldızlar…
Yıldızın küskünlüğü güneşin umurunda mı?
Her geçen an senin ömründen gider.
Kendini bul yaşa kendini dinle
Yol boyu kendimleyim artık.
Kaçımız kendimizi bulmuşuzdur?
Bir düşün.
Kendini ihmal ettiğin yeter.
Ertelenmışlıklerının neresindesin?
Yol boyunca ağaçların arasında gezinirken…
Karga sesleri serin geceyi ve o anıları böler.
Düş imgenin mayasında bir kadın tek evlerinin önünde belirlenir.
Gözlerin çok güzel hava serin gözlerinle ısınır insan.
Hemen beleğimin duvarında gece de bana seslenir
” Ben de üşerim o gözler bana da baksın” der.
Kadın: “ Anlamadım ne dedin? Yüksek sesle sorması ayrı bir dert
-“Gözlerim mi dedin?
-E ne olmuş?
Güya sessizce kadına söyledim ne insan ne de kargalar duysun diye.
Aslında
Kadın sağır değildi Neden böyle yüksek sesle dedi ki?
O an da kadın bedeniyle yok olurken
Geceye gözleri karışır
Ötelerde hala karga sesleri ruhuma bülbül misali öter.
Çocukluğumun
ayak izleri bu caddelerde hep arar dururum.
Ne karganın umurunda ne de gece bu sessizliğimin farkında.