Pembe Panterin Müziği var, Esmer Kürdün Müziği  yok muydu!!!!

Cumartesi akşamı Batman Barosu –Tahir Elçi salonunda Golden HornBrass Müzik ekibi tarafından geleneksel müzik ile dünya müzikleri armonisinde bir saatlik dinletti gelen dinleyicileripek  memnun ettiler.

Müzik Caz ekibi cidden işin ehli olupgüzel anlar yaşattılar

-Peki Kimdir bu grup?Küçük bir bilgi araştırmasında hemensonra  aşağıdaki bilgilere ulaştım.

Türkiye’nin ilk ve en uzun soluklu bakır nefesliler beşlisi olarak bilinir. 2004 yılında Begüm Gökmen tarafından kurulan bu topluluk, bir ilke imza atarak bakır nefesli çalgılarla oluşturulan bir müzik grubunu hayata geçirdi. Topluluk, 2 trompet, 1 korno, 1 trombon ve 1 tuba olmak üzere beş üyeden oluşuyor.

Gece de icra ettikleri eserler.

-Boney Topluluğundan “ Raspodi”

-Sovyet ArmesCorus opera topluluğunda “ Kalinka” ve Kızıl atlılar “ ezgileri

-Aşık Veysel’den “ Gidiyorum gündüz gece” caz melodisiyle icra etmeleri farkındalık bir ezgiydi.Pek güzeldi.

Hatta Ege’nin o şaibeli malum saçma sapan türküsü  “Zeytin yağlı yiyemem, Basmada fistan giyemem aman” . Onu bile icra ettiler.

-Neden böyle dedim?

Anlatayım. 1955 döneminde Amerika margarini yaptı. Pazar alanında ilk olarak Türkiye’yi seçti. Anadolu insanına o zararlı margarinyağlarını yedirmek için Türkiye piyasasına empoze ettirmek için; Dönemin başbakanı Aydın’ın toprak ağası Adnan Menderes’te o projeye balıklama atıp kabul etti.

Dur daha rezillik devam ediyor. Bir de TRT’ye de sipariş verip bu saçma sapan türküyü icra edip radyo araçlığıyla tüm insanların beynine kazdılar. “ Demek zeytin yağ ve tereyağı sağlığa zararlı margarin daha yararlı” deyip O Tanrı’nın her sabah sofrasında bulunan kutsal zeytinyağımızı terörist ilan edip mutfaktan uzaklaştıp Amerikan’ın zehir zıkımolan margarini ağzımızın, tenceremizintaorta yerine bıraktılar.

O İSTEK VE BİR GECE DE BESTLENEN İşte o gereksiz türkünün hikâyeside bu idi. Gece bu kâbustürküyü bu başarılı ekipten dinleyince deanlatmadan geçmek istemedim. Umarım bir daha bu gereksiz türküyü icra etmeyip repertuvarlarından çıkarıp zamanın çöpüne atmalarını dilerim.

Konser arası 10 dakika ara zaman oldu. Hemen  kulise geçip grubun sorumlusuBEGÜM GÖKMEN korno üflemeli enstrümanını başarıyla icra ediyordu cidden. Dedim ki “ Hocam bu gece  güzel anlar yaşattınız bize. Bir eksik var repertuvarınızda “Neymiş eksik olan” sorusuna şöyle cevap verdim.

Hani bu kez olmadı ama gelecek konserinizde bunu yaparsanız sevinirim. Bu şehirde sevinir. Bu şehrin bir kedisi bile olmaya bilir ama ezgileri dünyayı dolaşır. Sizi, farklı kılacak bu çalışmanız daha da ileriye yönelik evrensel olma iklimine sürükleyecektir.

Bu güzellik ve hak sizin grubunuza ait olsun. Kaçırmayın bu fırsattı… Demin yukarda anlattığım dünya kültürlerinden olan ezgileri icra ederken Kürt ezgisinin olmayışı eksikliktir. Mesela dünya çapında tanınan Süleymaniye Senfoni Orkestrasının bir ezgisi ya da İran’da Kürtlere ait Kamkarsmüzik  gurubuna ait bir kaç ezgisini dinleyip tarzınız olan jazz formatında yorumlarsanız Kürt’leride mutlu edersiniz. Bu dediğim gruplar dünyaca biliniyor.  Tarihin o derin kulvarında olan ezgilerimize bulaşan daha da zengin olur dünyayı yakalar. Marifet ezgimize ulaşmak yerine bunu düşünüp sanatçı olma sorumluluğunu bilip de Kürt coğrafyasında ikram etmek bir niteliktir. O nitelik bu başarı müzik grubunuzda dahil edip esirgemeyin”

Begüm Hocam o güleç yüzle gülümseyerek “Sizi anlıyorum” deyip devam etti konuşmasına” Taktir ederseniz her ezgi jazza olmaz. Bazı çalışmalarımız daha var onları bile dahil edemedik yani olmadı. O nedenle her istenen ezgiyi ilaveye edemiyoruz.”

Hocam diyorum. Tarihi Mezopotamya’da kadim Kürtçe ezgiler olan İsa, Muhammed’den önce yaşanan Zerdüşi kültürü diyorum ona ait bir ezgi diyorum. Verdiğiniz cevap sanki Taverna gecesindeyim de…İstek parça istemişim gibi yanıt verdiniz. Mesela Kırk yıl müziksiz olsam Özdemir Erdoğan’ı dinlemem. Ama başarılı sunumunuzdan ötürü onu bile dinledim.

-Hele  pembe Panter müziği neydi o öyle?

Onu da dinledim. Gayet başarılısınız. İyi ki varsınız bizi de var edin zaten varız da sizin sunumuzda eksik etmeyin anlamında diyorum, bu ciddi bir eksikliktir.

Kürt şehrinde ne düğü Özdemir Erdoğan efendiyi dinleyeceğim ama dünyaca tanınan ŞıwanPerver ve CiwanHaco’nunbir ezgisini sizden dinleyemem kültürüme ihanet etmiş olurum.

El insaf Hocam Pembe panterin müziği var. Kürt şehrine gelip Kürdün bir ezgisi yok. Ben burada diğer çalışmalarınızda yer verin diyorum. Daha da başarılı olun. Bunu düşünmenizi istiyorum. İleri ki gelişinizde bu dediklerimi yaparsanız daha anlamlı ve evrensel olursunuz. Gülümseyerek bakalım artık dedi.

Ve gece o güzel başarılarıyla bizlere melodi anı bıraktılar. Teşekkürler… Golden HornBrass

Müzik grubuyla ilgili basında derlediğim bilgileri aktarıyorum.

Andante dergisinin 2014’te beşincisini düzenlediği Donizetti Klasik Müzik Ödülleri’nde “Yılın Oda Müziği Topluluğu” seçilen Golden HornBrass, yurt içindeki sayısız konserin yanı sıra, yurt dışındaki birçok prestijli organizasyonda ülkeyi en iyi şekilde temsil ediyor.

JULIAN LUPU (trompet)
Romanya doğumlu Julian Lupu, George Enescu Akademisi’nde IoanRusu ile çalıştı. Diplomasını solo trompet ve pedagoji dallarında aldı. Bayreuth ve Köstence’de trompet kurslarına katıldı.

Halen Bilkent Senfoni Orkestrası’nda solo trompet ve grup şefliği görevlerini sürdüren Julian Lupu; aynı zamanda Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi’nde öğretim görevlisidir.

RENATO ALEXANDRU LUPU (trompet)
Romanya’da müzisyen bir aileye doğdu. 7 yaşında piyano öğrenimine başladı. 2000 yılında ailesiyle Türkiye’ye yerleşti. Kısa bir süre sonra babası Julian Lupu ile trompet çalışmalarına başladı. 2001’de Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Müzik Hazırlık Okulu’na kabul edildi. AlisonBalsom ve GaborBodolczki’nin ustalık sınıflarına katıldı.

BEGÜM GÖKMEN (korno)
Begüm Gökmen korno öğrenimine başladığı Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi’nde Prof. Mahir Çakar’ın sınıfından yüksek şeref derecesi ile mezun oldu. Almanya’nın Cloppenburg kentinde düzenlenen korno sempozyumuna katıldı. 1997 yılında Almanya’nın Bayreuth kentinde yapılan Uluslararası Gençlik Senfoni Orkestrası’nın sınavlarını kazanarak, bu orkestrada arka arkaya üç defa burslu olarak çaldı ve ChristianLampert ile çalışma şansına erişti. Aynı zamanda California Üniversitesi Müzik Bölümü dekanı ve orkestra şefi olan LarryLivingston’ın sağladığı bursla Amerika’daki Idyllwild Festival Orkestrası’nda çaldı.

Yurt dışında birçok atölye çalışması ve gençlik orkestrası kampına katıldı. Yüksek lisans öğrenimini Mimar Sinan’da Cem Köse, sanatta yeterlik derecesini ise yine Mimar Sinan’da piyanist Selen Bucak ile tamamladı; ve yakın zamanda Doçent unvanını aldı.

Akbank Oda, Cemal Reşit Rey Senfoni, İstanbul Filarmoni, Tekfen Filarmoni, Millî Reasürans ve Borusan Filarmoni gibi orkestralarda görev aldı. 2004’te Türkiye’nin ilk uzun soluklu bakır üflemeliler grubu Golden HornBrass’i kurarak bir ilke imza attı ve bu grubun kurucu üyesi olarak konserlerine devam etti. 2008 yılında Avusturya’dan gelen SonusBrass tarafından seçilerek Avusturya’nın 5 şehrinde konserlerde yer aldı.

Begüm Gökmen 2004 yılından beri Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda çalışmakta; ayrıca ilköğretim okullarında ve Anadolu’nun çeşitleri kentlerinde bakır nefesli çalgıları tanıtmak amaçlı konserler düzenlemekte.

SİNAN ŞİRİN (tuba)
1989 İzmir doğumlu Sinan Şirin, 2003 yılında bando okullarında euphonium ve tuba öğrenimine başladı. 2013 yılında İstanbul Ünversitesi Devlet Konservatuvarı’na girerek Yılmaz Alkan’ın öğrencisi oldu. Aynı okulda Aycan Teztel ile oda müziği ve tuba öğrenimine devam eden sanatçı, 2015 yılından beri Golden HornBrass’in daimi tubacısıdır.

EMRE BERBERGİL (trombon)
ModeArtTrombone Quartet, AgathonBrass ve IstanbulTrombone Quartet ile oda müziği çalışmalarına devam eden Emre Berbergil, 2014 yılından beri Golden HornBrass grubunun sabit üyesi. Ayrıca halen İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda yüksek lisans öğrenimi görmekte.