‘Kayyım uygulamaları yönetsel bir rejime dönüşmüştür’

SEÇME VE SEÇİLME HAKKI TEMEL BİR GÜVENCEDİR

Barolar “Anayasa’nın 67. maddesi ile güvence altına alınan seçme ve seçilme hakkı, demokratik toplumun en temel unsuru olarak kabul edilmektedir. Halk iradesinin bir yansıması olan seçilmişlere kayyım atanması, hiçbir koşulda kabul edilemez bir uygulama olarak değerlendirilmektedir” açıklamasında bulunarak, temsil makamında bulunan başkanlarla ilgili hukuki bir sorun olsa dahi, bu sorunun belediye meclisi üyelerinin kendi aralarındaki seçim mekanizması ile çözümlenmesi gerektiği ifade edildi.

ANAYASAL HÜKÜMLER ASKIYA ALINIYOR

Kayyım uygulamalarının, anayasal hükümlerin askıya alındığı, masumiyet karinesinin ihlal edildiği ve seçmen iradesinin yok sayıldığı bir duruma neden olduğu belirtildi. Barolar, bu durumun Türkiye’de bir yönetsel rejime dönüşüm sürecini işaret ettiğini kaydetti.

DEMOKRASİYE ZARAR VERİYOR

Kayyım uygulamalarının Türkiye demokrasisine ağır tahribatlar oluşturduğuna, seçmenin inancını zedelediğine ve hukuka olan güveni zayıflattığına dikkat çekildi. Barolar, kayyım rejiminin karşısında durduklarını vurgulayarak, halkın iradesini gasp eden bu hukuksuz kararın bir an evvel geri alınması ve seçmen iradesine, hukukun üstünlüğüne saygı gösterilmesi çağrısında bulundu.