Son yıllardaki hayat pahallılığı, TL’nin enflasyon karşısında erimesi ve art arda yaşanan devalüasyonlar, pazar tezgahları, marketlerdeki etiket fiyatlarındaki artışlar ile yapılan zamlar vatandaşa imdat anlamına gelen ‘HAWAR’ çığlığı attırmaya başladı.
Son yıllardaki hayat pahallılığı, TL’nin enflasyon karşısında erimesi ve art arda yaşanan devalüasyonlar, pazar tezgahları, marketlerdeki etiket fiyatlarındaki artışlar ile yapılan zamlar vatandaşa imdat anlamına gelen ‘HAWAR’ çığlığı attırmaya başladı.
Zamlar karşısında alım gücünün giderek azaldığı ve açlık sınırının 15 bin TL’ye dayandığı ülkemizde yoksulluk sınırı da 49 bin TL olarak belirlendi. Evine doğru dürüst gıda ve mutfak masrafı yapamayan milyonlarca vatandaş yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşarken israfın önlenmesi için hiç bir adımın atılmaması ise tepkilere neden oluyor.
ZENGİN VE FAKİR ARASINDA UÇURUM OLUŞTU!
Ekonomik istikrarsızlık, piyasalardaki güvensizlik, faiz artışları ve Türk Lirasında ki erime zengin ile fakir arasında ki uçurumu derinleştirdi. Orta sınıf tamamen yok olurken, toplumda ya çok zengin ya da çok fakir iki ayrı sınıf oluştu. Dolayısı ile bu durum insanları canından bezdirmiş oldu.
MEMUR, İŞÇİ, EMEKLİ PERİŞAN
Son iki yılda enflasyon rakamlarının neredeyse yüzde 600’lere çıktığı günümüz koşullarında memur, işçi, emekli, asgari ücretli çalışanların maaşları dibe vurmuş oldu. Artan enflasyona göre en düşük maaşın 50 bin TL olması gerekirken maaşlar maalesef bu rakamın çok altında.
ESNAFIDA BİTİRDİLER!
Alım gücünün giderek düştüğü, faiz oranının yüzde 50’ye çıktığı şu günlerde esnafta tam anlamı ile can çekişmeye başladı. İş yerini çoğu kereler stiftahsız kapatmak zorunda kalan esnaf aylık 7 bin TL’lik BAĞKUR aidatını dahi ödeyemez hale geldi.
İCRA DOSYALARI 100 KAT ARTTI!
Esnafın vergi, kredi, BAĞKUR borcunu vatandaşın ise kredi kartı borçlarını ödemediği için. Adliyedeki İcra Müdürlüklerinde icra dosyaları 100 kat arttı. Vatandaş ve esnaf borcunu ödeyemediği için taşınır ve taşınmaz tüm mantarına tedbir konulurken banka hesapları da bloke ediliyor.
TARIM VE GIDA ÜRÜNLERİNE YAKLAŞILAMIYOR
Mazot litresinin 45 lira olduğu, gübre fiyatlarının her gün arttığı, işçi maliyetlerinin yükseldiği günümüzde tarım ürünleri lüks tüketim maddesi haline geldi. Bir kilo şeker fiyatının 37 lira ve bir kilo domates fiyatının 45, sivri biber kilosunun 110 TL olduğunu söyleyen vatandaşlar; “Pazara veya markete gittiğimizde bu ürünleri sadece seyredebiliyoruz,” diye yakındılar.