Ekmen: ‘İktidar israfa son versin’

Asgari ücret rakamını değil, asgari ücret belirlemedeki ilkeleri ortaya koyduklarını belirten Ekmen, konuya yaklaşımlarının geçen yılki yüksek enflasyondan doğan fark artı refah payı ve öngörülen enflasyon miktarı şeklinde olduğunu söyledi. Açıklanan rakamın enflasyonun altında olduğunu belirten Ekmen, 2023 yılında Merkez Bankasının birkaç kez enflasyon tahmininde güncellemeye gittiğini hatırlattı. Enflasyon belirlemede sahadaki gerçek verilerden hareket edilmesi gerektiğine dikkat çeken Ekmen, geçen sene açıklanan asgari ücretin enflasyonun gerisinde kaldığını belirtti.

“BÜTÇE FAİZ BÜTÇESİDİR”

Geçen sene ödenen Kur Korumalı Mevduata (KKM) dayalı mevduat farkının 200 milyarın üzerinde ve hazinenin ödediği faizin 650 milyar olduğunu söyleyen Ekmen, Bütçede 2024 için öngörülen faiz ödemesinin ise 1 trilyon 254 milyar lira olduğunu belirtti. Ekmen, geriye dönüp son 5 yıla bakıldığında paradan para kazananların milli gelirdeki payının arttığını ama maalesef emeği ile geçinenlerin milli gelirdeki payının azaldığını ifade etti. Bütçedeki tarım desteğine değinen Ekmen, 2024 yılı için bunun 90 milyar olduğunu söyledi. Enflasyonun kontrol edilebilmesi için çıktılar üzerinden değil de girdiler üzerinden gidilmesi gerektiğini belirten Ekmen, bunun için üretimin teşvik edilmesi gerektiği yani çiftçiye elektrik, mazot, gübre v.b desteklerin verilmesi gerektiğine dikkat çekti.

“ASGARİ ÜCRET ENFLASYONU ARTTIRMAZ”

Asgari ücretin enflasyonu artırdığı tezine itiraz eden Ekmen, akademik araştırmalara göre asgari ücretin enflasyon üzerindeki etkisin düşük gözlenmediğini belirtti. Asgari ücretin yetersizliğinin nedeninin enflasyon olduğunu belirten Ekmen, bu da hükümetin ciddi bir ekonomi politikasının olmamasından kaynaklandığını ifade etti. Saçma sapan teorilerle önce faizin düşürüldüğünü şimdi ise %42,5 seviyesine getirildiğini ama yaşanan yıkıcı etkinin hemen geçmeyeceğini savundu. Ekmen, Maliye Bakanı’nın açıklamalarına göre her şey iyi gitse bile 2026’da tek haneli rakamlara geçileceğini ifade etti.

“ŞEFFAFLIK VE GÜVEN OLMADAN EKONOMİ DÜZELMEZ”

Ekonominin düzelmesi için yapılanların yetersiz olduğunu söyleyen Ekmen, öncelikle ekonomide ve devlet yönetiminde şeffaf bir anlayışın benimsenmesi gerektiğini, “aklımızla dalga geçen” TÜİK başkanının değişmesi gerektiğini, KKM’den bir kalemle çıkılması gerektiğini ve bir güven ortamının yaratılması gerektiğini ifade etti. TÜİK ve ENAG’dan sonra bir Sadık abinin enflasyon değerlendirmesinin ortaya çıktığını hatırlatan Ekmen, bu anlayış devlet ciddiyetine ve güven inşasına aykırıdır dedi. Açıklanan asgari ücretin üç ay sonra maalesef açlık sınırının altında kalacağını söyleyen Mehmet Emin Ekmen, KKM’ye ödenen faizin emekli, çiftçi, memur ve asgari ücretli vatandaşa aktarılması gerektiğini ifade etti. Vatandaşın çoğunun yoksulluk sınırının altında yaşadığını belirten Ekmen, Türkiye’nin bir asgari ücretli ülkesine döndüğünü söyledi. Ekonominin düzelmesi için bir kere tasarruf edilmesi gerektiğini hatırlatan Ekmen, hükûmetin itibardan tasarruf etmediğini, lüks arabalar ve özel uçaklara binmekten vazgeçmediğini söyledi. Ekmen, “Asgari ücretliye fedakârlık dayatan iktidarın kendi giderlerinde fedakârlık yapması gerektiğini” belirtti.