HEPİMİZ AYNI DÜNYADAYIZ

Hepimiz aynı dünyadayız.

Başkasının derdi, sandığımızdan çok daha fazla bizi de bağlar.

Bazen günlük koşturmacanın içinde durup etrafımıza bakmayı unutuyoruz.

Oysa köyümüzde, mahallemizde, sitemizde, çarşıda; kısacası yaşadığımız her yerde hayatı başka insanlarla birlikte paylaşıyoruz.

Bu, kaçamayacağımız bir gerçektir.

Hayatı paylaştığımız bu insanlara karşı sorumluluklarımız var.

Bu sorumluluklardan vazgeçmediğimiz, birbirimize sahip çıktığımız sürece dünya daha yaşanılır bir yer hâline gelir.

Ne zaman ki bana ne, beni ilgilendirmez demeye başlarız; ne zaman ki komşumuzun, esnafın ya da bir yakınımızın sorununu görmezden geliriz, işte o andan itibaren hayat herkes için ağırlaşır.

Çünkü bir başkasının ihmali, er ya da geç mutlaka bize dokunur.

Özellikle bu ihmalin bedeli çocuklarımıza ve gelecek nesillere kesildiğinde, acıyı en derinden hissederiz.

İyiliği ve güzelliği yalnızca dile getirmek yeterli değildir.

Onu davranışlarımızla göstermek zorundayız.

Kötülüklerin önüne geçmenin yolu, iyi örnek olmaktan geçer.

Bir birey olarak çevremizdeki insanlara iyiliği ve sabrı tavsiye etmek ne kadar önemliyse, usulüne uygun biçimde kötülüğe engel olmak da o kadar önemlidir.

Kötülüğe engel olunmadığında, kötülük yapanlar cesaret kazanır.

Hiçbir sınır yokmuş gibi davranmaya, hatta güçlenmeye devam ederler.

Bizim sessizliğimiz, onların en güçlü dayanağı hâline gelir.

Bunu basit bir örnekle düşünelim.

Oturduğumuz sokakta ya da apartmanda bir yangın çıksa ve biz ilgilenmeyip yardım etmesek, o ateşin dumanı eninde sonunda bizim kapımıza da dayanmaz mı.

Toplumsal sorunlar ve vicdani sorumluluklar da tam olarak böyledir.

Birbirimize karşı sorumluluğumuz büyüktür.

Birbirimizin iyi yönlerini takdir etmek ne kadar değerliyse, yanlışları düzeltmeye çalışmak da o kadar kıymetlidir.

Elbette bunu yaparken üslubumuzu kaybetmeden, kırmadan, incitmeden ve şiddete asla başvurmadan.

İnsanlık, yalnızca maddi imkânlarla değil; sorumluluk ve vicdanla büyür.

İyiye ve doğruya bağlılığımız, sadece bugünü değil, yarını ve çocuklarımızın geleceğini de güvence altına alır.