Trafik Magandalarına Karşı Toplumsal Seferberlik Şart

Her gün yollarımızda aynı manzarayla karşılaşıyoruz:
Yol vermedi diye öfkelenenler, korna yüzünden araçtan inip kavga edenler veya küçük çaplı maddi hasarlı kazalar sonrası saldırganlaşanlar…
Bu tablo her yıl çok sayıda yaralanma ve ölümle sonuçlanıyor.
Birkaç saniyelik sabırsızlık, bir anda ocak söndürebiliyor.

Trafik terörü artık sadece bireysel bir öfke patlaması değil;
toplumun tamamının güvenliğini tehdit eden bir şiddet kültürüne dönüşmüş durumda.
Mesele yalnızca bir sürücünün öfkesini kontrol edememesi değil;
hepimizin geleceğini, huzurunu ve can güvenliğini ilgilendiren ciddi bir toplumsal sorun haline geldi.
Yanlış kullanıldığında araçlar öfkeyi artıran ve kazalara davetiye çıkaran ciddi bir tehlike kaynağı hâline geliyor,
bu tabloyu göz ardı etmek ise hepimiz için büyük risk oluşturuyor.

Trafik terörünü durdurmak ve yol medeniyetini yeniden inşa etmek için toplumsal bir seferberlik şarttır.
Seyir hâlindeyken kavga çıkarmak, başka araçlara kasten tehlikeli müdahalede bulunmak ve bilinçli tehlike yaratmak hem ağır para cezalarıyla hem de uzun süreli ehliyet kısıtlamalarıyla karşılık bulmalıdır.
Caydırıcılık ancak adaletli, net ve yaptırımı yüksek uygulamalarla sağlanabilir.
Trafikte şiddete başvuranın bedelinin ağır olacağı bilinci her sürücünün zihnine kazınmalıdır.

Toplumun trafik kültürü anlık değil, kalıcı ve sürekli kampanyalarla desteklenmelidir.
Öfke kontrolü, sabır, yol hakkı, empati ve sürüş ahlakını işleyen kamu spotları ve eğitici programlar şarttır.
Bu kampanyalarla bilinçlenen bir kişi, bir hayatın kurtulmasına vesile olabilir.

Trafik kültürü yalnızca direksiyon başında başlamaz.
Evde, okulda, işyerinde verilen saygı ve ahlak eğitimiyle başlar.
Çocuklarımıza örnek olmalı, trafikteki en küçük saygısızlığın bile büyük sonuçlara yol açabileceğini anlatmalıyız.
Birbirine bağıran, araçları silah gibi kullanan sürücü profili bu ülkenin sosyal dokusuna ve vicdanına yakışmıyor.
Toplumsal vicdanın sesi, bu magandalığa karşı ortak bir tepki vermeli;
Unutulmamalıdır ki trafik herkesin ortak yaşam alanı, herkesin eşit hakkı ve herkesin hayatı kadar değerlidir.
Biraz sabır, biraz anlayış ve biraz empati;
hepsi bir araya geldiğinde bugün kader diye kabullendiğimiz onlarca acı olayın önüne geçebilir.

Toplum olarak daha duyarlı, daha dikkatli ve daha bilinçli olursak hem kendimiz hem de geleceğimiz adına çok daha hayırlı olur.