Bugün, Şengal’in IŞİD tarafından saldırıya uğradığı ve binlerce Ezidî’nin katledildiği kara günün yıldönümü. 3 Ağustos 2014’te, insanlığın en karanlık sayfalarından biri yazıldı. IŞİD’in barbarca saldırıları sonucunda, sayısız masum insan hayatını kaybetti, binlercesi köle yapıldı ya da zorla yerinden edildi.
Ezidîler, tarihin derinliklerinden bu yana barış içinde yaşamış, inançları ve kültürleriyle dünyamıza renk katmış bir topluluk. Ancak bu tarih boyunca, sayısız kez zulme uğramış, katliamlara maruz kalmışlar. Şengal Katliamı, bu zulmün en acımasız ve en taze örneği olarak hafızalarımıza kazındı.
IŞİD’in bu insanlık dışı saldırıları sadece Ezidî toplumunu değil, tüm insanlığı derinden yaraladı. Kadınlar ve çocuklar köleleştirildi, gençler ve yaşlılar acımasızca katledildi. Bir halkın varlığı, inancı ve kültürü yok edilmek istendi.
Bu karanlık günde, sadece kaybettiklerimizi anmakla kalmamalı, aynı zamanda bu zulmün bir daha asla yaşanmaması için elimizden geleni yapmalıyız. Ezidîler, yalnız değilsiniz. İnsanlığın ortak vicdanı, bu acının tanığıdır ve bu zulmü asla unutmayacaktır.
Bugün, Şengal’de ve dünyanın dört bir yanında hayatta kalma mücadelesi veren tüm Ezidî kardeşlerimize olan desteğimizi bir kez daha yineliyoruz. Şengal’in yaraları sarılmalı, kayıplar geri kazanılmalı ve adalet yerini bulmalıdır.
Unutmayacağız, affetmeyeceğiz. Şengal’in karanlık günlerinden doğan bu acı, bizleri adaletsizliklere karşı daha da güçlü bir şekilde birleştirmeli. Ezidîlerin direnişi, insanlığın umudu ve kararlılığı olacaktır.
Ezidîlerin acısını paylaşan tüm yüreklere, bir kez daha başsağlığı diliyoruz. Şengal’in ışığı, karanlıkların içinden doğacak.