Bir sevgi masalı böyle başladı

Geçen akşam Orun ailesinin düğününde yaz sıcağında bir serinlik anı yaşandı… Serinlik dememin sebebi bizler için mi öyleydi ne? Neyse ne işte o  an güzeldi demek istiyorum. .  Damat; okulun hem öğretmeni hem de idari personel Müdürü yani Furkan Orun’nun o an ki mutluluğuna şahit olduk…

Ter ter içindesin ama o sıcaklık pek seni rahatsız etmiyor; Sıcak ortam ama serinlik içindesin tuhaf,.

Belki de bana öyle geldi.  Aynı okulda görev yapan Türkan öğretmenle yaşamını birleştiren Furkan Orun; gelin, damatta bu söz öbeklerinin daha henüz başında iken… Zorlu yaşam evresinde huzur ve sağlıkla bir evlilik geçirmelerini dilerim.

Salonda kalabalık hem de bayağı kalabalık. İtinayla hazırlanmış yemekler Atinalı Timon misali zengin bir sofra…

Menüde: Haşlanmış et, pilav ve güveç, meyveler ise: Çilek ve karpuz… Ana yemeğinden önce dağıtılan sade pilav bayağı lezzetliydi. Uzun zamandır damağım böyle lezzetli bir pilavla  buluşmamıştı.

Salon içinde zaman zaman kimi  siluetlere gözüm ilişiyor. Minik bir gözlem kimler var diye. Ailenin tüm akraba ve eş dostları yüzlerinde mutluluk hissediliyor. Damadın babası TED yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şirin Orun. TED Koleji genel koordine Müdürü Hasan Erdal. İnci Koleji yönetim Kurulu Başkanı Ali Orun, Okul Müdürü Ali Dağ

Kapı da damadın babası, annesi ve babaanneleri, amcaları misafirleri karşılıyor.

Yemekten sonra halay merasimi başlıyor. Kat kat giyin, kat kat börek, kat kat baklava deyimlerini duydum da… Kat kat arkalıklı geniş çemberle halay ilk kez o düğünde gördüm.

Resmen deyim sözcüğünü canlı olarak yaşadık. Bayağı kalabalık. Hele o yöresel Kürt raksı omuzdan oynama bir grup vardı ki gözünü alamıyorsun onlardan. Ruhunun mutluluğunu o bedene nasıl da raks figürleriyle yansıtıyorlardı…

Eğitim koordinatörü Öğretmen Tacettin Ekmen “Şabaş” denilen adetle deste deste paraları havaya savururken bir ara kulağına fısıldadım. Çok para dağıttın Mehmet Şimşek seni görmesin vergisin alır” sözüme istinaden Ekmen, şu cevabı verdi. “E’ Ne olmuş para dediğin ne ki Mehmet Şimşek tekrar evlensin o’na da böyle paraları başından aşağıya atarım”

Halay etrafında küçük bir çocuğa gözüm ilişti. Masum masum insanlar arasında gezinir merakla bir o yana bir bu yana bakınıyordu. “ Annen, baban nerde?” dedimse de pek oralı olmadı. Henüz 4 yaşında beklide gelecekte o’nun yaşamında bir söz olmak istedim. İlleri ki yaşamında bu anı hatırlarsa arkadaşlarına der ki “ Ben 4 yaşındaydım  bir düğündeydim. Çok kalabalık idi; insanlar mutluydu bir o yana bir bu yana halaylar mutluluk sesleri salonunda tavana yansıyordu.. Orada bir adam benimle ilgilendi. Ama çocukluk işte o benimle konuşurken ben hiç o’na cevap vermedim” deyip  belkide böyle geleceğine taşır beni.

Salonda bulunan insanlar belli bir evreden sonra yaşamda olmaya bilirler. Sadece o çocuk o an benim için  onun gelecek yaşamında bir imge olma düşüncesi böyle oluştu bende.